Okan Bayülgen'in vizyona girecek filminden görüntüler. Ahmet Çakar, "Kim 500 tokat ister ?" isimli bir yarışmayı sunuyor. Soruyu bilemeyen yarışmacıya sağlam tokat patlatıyor. Keşke Metin Tokat oynasaymış.
Bu görüntü The Last Templar adında, Hollywood yapımı bir filmden. Altta düşülen not Bodrum, Turkey. Yani bizim bildiğimiz Ege’nin göz bebeği, Avrupa’nın yaz aylarında akın ettiği Bodrum.
Bu görüntü de yine aynı filmden. Bu kez altta bir not görmüyoruz. Neresi olabilir ? Afaganistan ? Irak ? Arabistan ? Filmin bu bölümü de Bodrum’da geçiyor(muş).
Filmin çekimleri Tunus’ta yapılmış.
Ben de çok ufak bir araştırma yaptım. Aslında araştırma değil. Bildiğim şeyi resmetmek istedim. Yani Hollywood yönetmenleri, dünyanın en gelişmiş arama motoruna “Bodrum” kelimesini yazdığında neyle karşılaşacak bunu merak ettim. Google’a “bodrum muğla” yazdım ve görsellerde aradım. Karşıma çıkan bu fotoğraftaki mekanlarla filmdeki mekanların bir arada olabilme olasılığını hesaplamaya gerek bile duymuyorum.
Ben oturduğu yerden bu bilgiye ulaşılabileceğini belirtmek isterken, Bodrum Otelciler Derneği, filmin yapanları Bodrum’a davet ediyorlar. Tatil için değil tabiki. Filmde gösterdikleri gibi develere bindirmek için herhalde. Ama bu kez turistik gezi amaçlı. Tabi öyle çölde falan değil, denize nazır.
Dünyanın 7 harikasından biri olan Halikarnas Mozalesi, Bodrum’da bulunmaktadır. Yapılan bu film, Bodrum’un tarihine, turizmine, Türkiye’ye yapılan bir saygısızlıktır.
Tam 10 yıl önce, Marmara 7,4 şiddetindeki sarsıntıyla uyanmıştı. Binlerce uyanamayan bedenleri gördü. Karısının, çocuğunun, annesinin, babasının cansız bedenini.
Günler geçtikçe umutlar tükeniyordu. 45 gün sonra çıkan ve hala nefes alıp verebilen insanları gördükçe insanların yüzü gülüyordu. Gülmek değil aslında, tebessüm. Çünkü 45000′in üzerinde bir kayıp ve bu kayıpların yanında, bütün bu acılara rağmen hayatta kalanların, yaşamak zorunda oldukları için beslediği bir tesellinin ürünü.
Arama kurtarma timlerinin yıkılan binaların içine doğru, bir umutla bağırışı : “Sesimi duyan var mı ?”. Bu depremi yaşayanlardan biri olarak, 1 yıl sonra, televizyonda, bu cümleyi duymuştum. O anda televizyona bakmıyordum. Birden o güne geri döndüm, irkildim.
Şimdi bu büyük felaketin üzerinden tam 10 yıl geçmesine rağmen, binlerce insan, 17 ağustos 1999 günü saat 03,02′den önceki hayatına göre çok farklı bir yaşam sürmekte. Türkiye bu büyük acıların yaşandığı günü, üzerinden ne felaketler geçse de unutmayacaktır.
Bütün bu yaşananlara rağmen malesef gereken önlemler alınmamış durumda. Yine Türkiye’nin en kalabalık şehri ve bölgesi olan İstanbul ve Marmara, büyük tehdit altında. Bir 17 Ağustos daha yaşamak istemiyorsak, millet olarak acilen önlemleri almalıyız. 17 Ağustos’tan sonra hayatı değişenlerden olmak istemiyorsak…
Rusya'da bir tıp öğrencisi. Mesleğine çok meraklı.
Her zamanki gibi kahramanımızın adı Tatyana. 85 yaşındaki komşusu Olga'yı alıyor, baltalamak suretiyle komaya sokuyor. İfadesinde de diyor ki ;
"Baltayı aldım ve kafasına defalarca vurdum. Yere düştüğünde yanına oturdum ve ölene kadar bekledim. İnanılmaz anlar yaşadım."
Sıradaki talihli diğer komşu Zoya. O da 87 yaşında. Zoya'yı da 8 el silahla ateş ederek öldürmüş. Çürümekte olan cesetleri incelemek için 2 hafta boyunca daireye gidip gelmiş çalışkan kız. Analizler yapmış, notlar almış.
"Ölümün aşamaları hakkında daha detaylı bilgim olsun istedim. Kurtların Zoya'nın vücudunu nasıl çürüteceğini görmek istedim" diyen psikopat ruhlu doktor adayının, bu gözlem ve analizleri bitirme tezine girdi. Ama kız tezi bitiremeden, hapise girdi.
Vay anasını dedirtecek cinsten olan bu olay, yeni doktor adayları için umut ışığı olmaz diye temenni etmekten başka çaremiz bulunmuyor.
Japonlar yine düşünmüş, yapmış. Stresli işlerde çalışan erkekleri rahatlatan bir sütyen geliştirmiş.
Wishroom adlı firma tarafından 5 bin adet üretilen sutyenlerde beyaz, pembe ve siyah renk seçenekleri bulunuyormuş.
Hayır erkeğe göre mi yapıyosun kadına göre mi ? Erkeğe göreyse niye pembe ? Peki bunu kadınlar kullansa aynı etkiyi vermiyor mu ? Kadının göğüsleri rahatlatıcı etkinin vücuda yayılmasını engelliyor mu ?
Genelde 30-40 lı yaşlarda olan ve ofiste çalışan erkeklerin tercih ettiği bir ürünmüş bu.
Güzel Japon kardeşim; teknolojine,zekana, çalışma azmine her zaman hayranım. Sen ne kadar çalışıyorsan biz de millet olarak o kadar yatıyoruz. Yine çok güzel düşünmüş ve bir ürün çıkarmışsın. Tamam da niye sütyen şeklinde ? yani şöyle vücudu sarsa falan, sütyen görünümü vermese ?
İtalyan Yüzücü Nadia, Akdeniz Oyunlarında havuz rekoru kırmak için geldi. Ancak tam başlarken mayosu yırtıldı. Hakemler yarışmasına izin vermedi.
1958 doğumlu ünlü pop şarkıcısı Michael Jackson’ın, bugün öğleden sonra derin koma halinde hastaneye varmasının ardından ölü olduğu doktorlar tarafından ilan edilmiştir. Ölüm nedeni ise kalp yetmezliği.
80′lerin pop yıldızı Michael Jackson, Elvis Presley, Beatles ve Frank Sinatra’nın ulaşabildiği olağanüstü bir şöhrete sahipti.
50 yaşındaki Michael Jackson, önümüzdeki ay, Londra’da yaklaşık bir yıl sürecek jübile niteliğinde bir konser serisine başlayacaktı.
Seni uğurlayalı tam 4 yıl geçti. Bıraktığın emanetlere gözümüz gibi bakıyoruz. “Hoşçakal”ı kulağımızdan hiç ayırmıyoruz. Dido’yu hep senden dinliyoruz. “Kumral bir çocuğun yaz öyküsü bu, şarkılarla geçti aranızdan” diye kendini tarif eder gibiydin. Aramızdan geçmek yerine hala aramızda olmanı istemek çok mu fazla ? Daha çok şarkıyla duygularımıza tercuman olsaydın keşke. Ama bıraktığın emanetlere gözümüz gibi bakıyoruz.
Bir emanetin daha var, onu koruyamıyoruz Kazım. “Hep ülke barışı, insanlık barışı için mücadele eden devrimci Kazım Koyuncu gibi barışı koruyamıyoruz. Sürekli kavga ediyoruz.” Sen olmadan bunu beceremiyoruz Kazım.
Ama hiç merak etme Kazım, şarkılarına sahip çıkıyoruz. Öyle sadece bir günlük değil sahip çıkışımız. Her zaman senin şarkılarınla duygularımızı anlatıyoruz. Şarkılarına sahip çıkıyoruz.
“Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem” Kazım Koyuncu
21:45′te devler kapışıyor. Tüm koşullar futbol oynamak için uygun. Bu akşam, arkamıza yaslanıp, futbola doyacağımızı umut ediyorum. Bakalım Roma’yı kim yakacak ! Katalanlar mı, Kırmızı Şeytanlar mı ?
Roma’da seyirci desteği Barça’dan yana. Çünkü, Manchester United’ın Roma’yı 7-1 yenmesi, taraftarları oldukça kızdırmış durumda.
Barcelona’ya geldiğinden bu yana harikalar yaratan Josep Guardiola, Manchester United’ın neredeyse 25 yıllık sahibi gibi görünen Sir Alex Ferguson.
Portekiz’in şımarık çocuğu Cristiano Ronaldo, Arjantin’in yeni Maradona’sı Lionel Messi.
İngiltere’nin en pahalı defans oyuncusu Rio Ferdinand, İspanya’nın Berlin duvarı Carles Puyol.
Bütün bu kapışmaları bu akşam izleyeceğiz.
Son Uefa Kupası sahibini İstanbul’da, ilk kez Asya kıtasında buldu. Mircea Lucescu’nun takımı Shakhtar Donesk uzatmalara giden maçta kupaya uzandı.
25. dakikada Luiz Adriano ile öne geçen Shakhtar, 36. dakikada Naldo’nun golüne engel olamayınca, devreye 1-1 berabere girdi.
2. yarıda kontrolü elden bırakmayan iki takım, birbirlerine üstünlük sağlayamayınca maç uzatmalara taşındı.
İlk uzatma devresinde 97. dakikada Silva’nın golüyle Shakhtar Donesk kupanın bir kulbundan tuttu.
Son Uefa Kupası, Asya kıtasında oynanan ilk ve tek Uefa Kupası, ilk defa Uefa finali oynayan Shakhtar Donesk ve Werder Bremen gibi birçok ilkin yaşandığı bu organizasyonun İstanbul’da yapılmış olması Türkiye’ye ölçülemeyecek derecede kazanç sağladı.
Bu kez Almanlar yenilince biz yenilmiş sayılmadık.
Polat'a özeneni çok gördüm de böylesini ilk defa görüyorum. Hasan Gezen avukatı dizinden kurşunladıktan sonra, internet sitesinde bu fotoğraf bulunmuş.
Kurtlar Vadisi Pusu, Türkiye'nin gerçeklerini anlatırken, Türkiye'nin gerçeği oluyor bir yandan da.
Kadıköy misafirleri belli oldu. 2009 UEFA Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Şükrü Saraçoğlu Stadı'na Mircea Lucescu'nun çalıştırdığı Ukrayna'nın Shakhtar Donesk takımı ile Alman devi Werder Bremen konuk olacak.
İlk maçta Dinamo Kiev ile deplasmanda 1-1 berabere kalan S.Donesk, evinde 2-1 galip gelerek finale adını yazdırdı. Werder Bremen ise evinde 1-0 kaybettiği, Galatasaray'ı eleyen Hamburg karşısında 2. maçta 3-2 galip gelerek Kadıköy'e gelmeye hak kazandı.
Son UEFA Kupası 20 Mayıs'ta sahibini İstanbul'da bulacak. 2010 yılı itibariyle bu kupanın adı Avrupa Ligi Kupası olacak.
"İşportacıdan 5 avroya RayBan güneş gözlüğü aldım ama sahte çıktı."
"Bize denizde balık olduğunu söylemediler. Çocuklar çok korktu."
"Benim tek yatak odalı dairemi arkadaşların üç odalı dairesiyle
karşılaştırdım. Onlarınki benimkinden önemli ölçüde büyüktü."
"Broşürde "Konaklamada berber yok" deniliyor. Biz kuaförlük eğitimi
alıyoruz, orada kalabilir miyiz?"
"Plaj çok kumluydu..."
"Sahil broşürde gördüğümüz sahile benzemiyordu. Broşürünüzde kumsal sarı
görünüyor, bizim gittiğimizse beyazdı."
"Plajda üstsüz güneşlenmek yasaklanmalı. Kocam bütün gün diğer kadınları
seyrettiği için tatilim burnumdan geldi."
Plajdaki yiyecek büfesinden alışveriş eden turist: "Dışarıda klima
olmaksızın sıcakta kuyrukta bekledik."
"Tatildeyken sivrisinek ısırdı. Bana bunların ısırabileceği konusunda
kimse uyarıda bulunmamıştı."
"Dükkanların öğleden sonra kapatılması aptalca. Ben siesta zamanı
alışveriş etmek istiyordum. Bu yasaklanmalı."
"Su parkında yer ayırtırken hiç kimse bize mayolarımızı ve havlularımızı
getirmemizi söylemedi."
